gör
Bartın
Bartın Ahşap Evleri
Bartın evleri, Osmanlı Döneminin sivil mimari örneklerini ve yakın tarihi özetleyen sanat eserleridir. Bartın Evleri, "Daraba" adı verilen ağaç çitlerle çevrili bahçe içinde iki katlı evlerdir. Art Nouveau ve Barok sanatlarını yansıtan Bartın Evleri'nin dış cephesindeki ahşap işçiliği en önemli özelliğidir.
Amasra
Adını, Kraliçe Amastris’den alan Amasra, zengin bir tarih sürecinden geçtikten sonra 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilmiştir. Fetihten önce Ceneviz yönetiminde kalan şehirden günümüze canlı bir ticari hayatı yansıtan pek çok sanat eseri ulaşmıştır. Sultan Mehmet şehrin güzelliğinden çok etkilenir ve ona "Çeşm-i Cihan" adını verir.
Amasra Kalesi
Bizans dönemine ait Amasra Kalesi, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde de ciddi onarımlar görmüştür. Kale iki ana bölümden oluşmaktadır: Boztepe'deki Somargir Kalesi ve Amasra'daki Zindan Kalesi. Sormagir Kalesi, “Kemere Köprüsü” ile karaya bağlanmış olup köprüye bitişik “Karanlık Yer” adı verilen tonozlu ana kapıdan girilerek ulaşılır. Karanlık Yer geçilince, sol taraftaki yol Küçükliman’a (veya Antik Liman), diğer yol ise Hacıdenizi’ne çıkar. Kalenin doğu surlarının uzunluğu 65 metre, güney surlarının uzunluğu 300 metredir. Sormagir Kalesi’nin kuzey ve kuzeybatısı denize çok dik bir yar halinde indiğinden buraya sur yapılmamıştır. Bugün bile kale, Cenova armaları, eros, medusa, kartal gibi taş figürlerle taşlarla orta çağın atmosferini yaşatmaktadır.
Şadırvan
Şadırvan 1912 yılında inşa edilmiştir. Yuvarlak sekiz mermer sütun tarafından taşınan, 5,5 metre çapında bir kubbesi bulunmaktadır. Her bir sütunun yüksekliği 2,47 metredir. Abdest almak için kullanılan su 12 köşeli, 1,25 metre derinliğindeki mermer havuzdan gelmektedir. 1949 yılında kentin kaliteli içme suyu olan Kavşak suyunun bu anıt çeşmeden akıtılması, şadırvanı Kavşak suyu tesislerinin sembolü yapmıştır.
Su Terazisi
1887 yılında esnafın su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiştir. Su Terazisi, Bartın'daki önemli tarihi yapılardan biridir. Kesme taştan, tabanı geniş, yükseldikçe daralan, 12.20 m boyunda bir dikilitaş formunda inşa edilmiştir. Demirden yapılmış merdivenleri ile tepe noktasına kadar çıkılabilmektedir.
Tarihi Hamamlar
1747 yılından bu yana kullanımda olan Bartın Şehir Hamamı, Bartın Voyvodası Çalıkoğlu tarafından yaptırılmıştır.
Somaklıoğlu Hamamı; 1883 yılında Somaklıoğlu Hacı Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır. Günümüze kalıntıları ulaşabilmiştir.
17. yüzyılda inşa edildiği sanılıyor. Hamamın soğukluk, ılıklık, üç kurnalı yıkanma odası, sıcak ve soğuk su hazne bölümler bir de külhanı bulunmaktadır. Ilıklık bir orta kubbe ve iki yarım kubbe ile örtülüdür. Soğukluk bölümü yıkılmıştır. Dört köşede görülen "biyeler" Anadolu Beylikleri Dönemi mimarisini hatırlatmaktadır.
Kemerköprü
Kemerköprü 1872 yılında inşa edilmiştir. 42 m uzunluğunda ve 8.5 m genişliğindedir. İnşaat sırasında harcın daha güçlü olmasını sağlamak için içerisine binlerce yumurta akı katıldığı söylenmektedir.
Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi
Bartın'ın eski belediye başkanlarından Kemal Samancıoğlu'nun doğup yaşadığı tarihi ahşap ev, günümüzde etnografya müzesi olarak hizmet vermektedir. Müzede Kemal Samancıoğlu'nun eşyalarının yanı sıra Bartınlı ailelerin bağışladığı yaklaşık 700 etnografik eser bulunmaktadır. Bartın’daki geleneksel ahşap evlerin güzel bir örneği olan yapı, birçok ziyaretçi tarafından gezilmektedir.
Bartın Kent Müzesi
1885 yılında İptidai ve Rüştiye Mektebi olarak yapılmış; 1924-1949 yılları arasında Cumhuriyetin İlk Okulu olarak eğitime tahsis edilmiş, 1953-2008 yılları arasında Bartın Belediyesi hizmet binası olarak kullanılmış ve 2018'de Bartın Kent Müzesi'ne dönüştürülmüştür.
Amasra Fatih Cami
9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. 1460 yılında Amasra'nın fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür.
İçkale Mescidi (Cami)
Amasra Kalesi içinde, eski bir şapeldir. 15. yüzyılda mescide dönüştürülmüş, 1930 yılında ibadete kapatılmıştır.
Aya Nikolas Kilisesi
1319 yılında Bartın merkezinde yaptırılan ve 1936 yılından itibaren bir süre elektrik santralı olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1955 yılında restore edilip kültür evi olarak hizmete açılmıştır.
Amasra Küçüktepe Martyriumu
Uzun yıllar Roma ve Bizans yönetiminde kalan Amasra'nın, Ereğli ile birlikte Hristiyanlığın gizlice örgütlendiği ve M. Ö.1. yüzyıl sonları ile 2. yüzyılda bütün imparatorlukta etkisi hızla yayılan Hristiyanlığın hayli taraftar bulduğu ilk yerlerden olduğu söylenmekte, 9. yüzyılda Kırım ile ilişkisi bulunan etkin bir başpiskoposluk merkezi olduğu bilinmektedir.
İbrahimpaşa Cami
Bartın çarşısındadır. Osmanlı Valisi İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılı bilinmemekle birlikte, 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir, 1901 yılında ibadete açıldığı bilinmektedir.
Şadırvan Cami
1903-1905 yıllarında halktan toplanan paralarla yaptırıldığı söylenmektedir. Minaresinin ise 1913 yılında yapıldığı şerefedeki kitabeden anlaşılmaktadır. Dikdörtgen planlı olup, duvarları köşelerde kesme taş, diğer kısımları tuğla ve moloz taştan harçla yapılmıştır. Kırk pencere ile aydınlanan ferah iç mekanlara sahiptir.
Yeraltı Çarşısı
Roma Dönemine ait olduğu sanılan çarşının, en önemli bölümü Tomaşkuyusu mevkisindedir.
Hisarkale Mahzeni
Kurucaşile'de, tarihi Kromna kentinin merkezi olan Tekkeönü köyünün Hisarkale mevkiindedir. Tekkeönü Kalesi’ne ait kalıntılarla bütünleşen ve kale içinden denize kadar uzanan bir dehliz ile 7 adet kaya kuyusundan oluşmaktadır. Dönemi bilinmemekle birlikte kuyuların, Kromna halkınca savaşta erzaklarını saklamak için kullanıldığı, dehlizin gerektiğinde kaleden denize kaçış dehlizi olduğu ve denize açılan kapısının liman yapımı sırasında doldurulduğu söylenmektedir.
Ebu Derda Türbesi
Hz. Peygamberimizin Sancaktarı Ebu Derda Hazretleri adına manevi makam olarak inşa edilmiştir. Tarihi kaynaklara göre, Ebu Derda Hazretleri Hicretin 50. yılında İstanbul’un kuşatılması sırasında Bartın’da bir süre kalmış olma ihtimali vardır. Dolayısıyla bu mekan manevi bir makam kabul edilmiştir. Türbenin, belgelenemeyen bir rivayete göre Bartın Müftülerinden Toscuoğlu Hacı Rıfat Efendi tarafından yaptırıldığı söylenmekte, yılı bilinmemektedir. Eldeki kaynaklardan, takriben yüz yıl kadar önce geçirdiği büyük yangın sonrası onarıldığı anlaşılmaktadır. Günümüze sadece bir taş lahidi ulaşan ve yanında küçük bir cami ile kavşak suyu çeşmesi ve bir kuyu bulunan türbe, manevi makam olarak hayli ziyaretçi çekmektedir.
Antik Roma Tiyatrosu
Roma dönemine aittir. Aya Yorgi Tepesi'nin güney yamacında yer almaktadır. Sahne binası ve oturma sıralarının bulunduğu bölümler yıkılmıştır. Yeri hala mezarlık olarak kullanılan tiyatronun sadece giriş kapısına ait kalıntılar görülmektedir.
Bedesten
Şu anda "Bedesten"i oluşturan harabeler, Amasra'ya yaklaşık 3 km uzaklıktadır. Kalıntılar bir spor salonu veya Roma hamamına ait olabilir. Bir nevi kapalı agora olarak ticari amaçlarla kullanıldığından "Bedesten" adını aldığı sanılmaktadır.
Taşhan
Hacı Ali Ağa tarafından 1832-1835 yılları arasında yaptırılmıştır. 24.25 x 23.70 metrelik bir alanı kaplamaktadır ve iki katlı dikdörtgen planlı ve açık bir avluya sahiptir. 18 oda ve 16 tonozlu bölümden oluşmaktadır. Hala özel sektöre ait ve ticari amaçlar için kullanılmaktadır. Şehir merkezinde, Hükümet caddesinde yer almaktadır.
Dervişoğlu Hanı
1897 yılında Dervişoğlu Ali ve Osman kardeşler tarafından yaptırılmıştır. Yapı malzemeleri taş ve tuğladan yapılmış ve daha sonra restore edilmiştir. Hala ticari depo olarak kullanılmaktadır. Karakaş Caddesi üzerindedir.
Güzelcehisar Lav Sütunları
Güzelcehisar köyü sahilinde bulunan ve 80 milyon yıllık olduğu tahmin edilen lav sütunları, görsel bir şölen sunuyor. 80 milyon yıl önce Karadeniz dağlarının bugünkü bulunduğu bölgede yay şeklinde büyük bir volkanik faaliyet bulunmaktaydı. Bu volkanik aktivitenin sonucu olarak oluşan lav sütunları, volkanlardan akan lavların soğuması ve kristalleşmesiyle dörtgen, beşgen ve altıgen sütunlar şeklini almış ve bugün görsel bir şölen sunmaktadır. Denizden bir duvar gibi yükselen sütun yapılı lav kayalıkları deniz kıyısı boyunca uzanarak Mugada'ya kadar ulaşmaktadır.
Kuşkayası Yol Anıtı
Amasra'ya 4 km uzaklıktaki Amasra-Bartın karayolu üzerinde, Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Claudius M.S. adına Gaius Julius Aquila tarafından yaptırılmıştır. 41-54 yılları arasında inşa edilmiştir. Anadolu'da tek olduğu bilinen anıt, kayalara oyulmuş insan figürlü başsız bir heykel, hâkimiyeti sembolize eden bir Roma kartal figürü, iki kitabeden oluşmaktadır. Kitabelerde “Devletlerarası barış ve dostluk adına ve İmparator Germanicus’un hakimiyeti anısına, Gaius Julıus Aquila dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı” ibaresi bulunmaktadır. Anıtın önünden geçen Roma Yolu’nun 1 kilometre aşağısında Cevizlik Vadisi’ndeki Kemerdere Köprüsü’ne ulaşılabilir. (Kuşkayası Yol Anıtı)
Kemere Köprüsü
Kemere Köprüsü Zindan Adası ve Sormargir Kalesi’ni birbirine bağlayan tek gözlü bir köprüdür. Bizans dönemine ait olan köprü 9. yüzyılda inşa edilmiştir.
Direkli Kaya
Küçük Liman plajının doğusunda yer alan Direkli Kaya, körfezin içindeki bir kaya üzerine inşa edilmiş 7 metre yüksekliğinde bir yapıdır. Direkli Kaya'da denizle bağlantılı bir havuz ve kayaya oyulmuş basamaklar ile mermerden bir iskele bulunmaktadır. Buradaki havuz, yerel halk arasında Amastris hamamı olarak bilinir.
Ceneviz Arması
1261-1460 yılları arasında Samastro adıyla anılan Amasra'da hükümranlıklarını sürdüren Cenovalılar, bu dönemde Amasra yöneticilerinden Konsolosları Cenova'dan, memurları ise Pera'dan atamışlardır. Bu nedenle Amasra Kalesi duvarlarında “Dük-Cenova-Konsolos” armaları görülebilir. İlk Cenova Dükü olan Simone Boccanegra’ya ait arma, Amasra armalarının en eskisi olarak kabul edilir. Amasra Kalesinde Adorno, Campofregoso, Poggio düklerinin armaları ile Amasra’da konsolosluk yapan Gazano, Luxardo, De Zoagli, De Montenegro, De Ghizolfi, Malaspina, Boccanegra, D’auria ailelerinin armaları bulunmaktadır.
Amasra Müzesi
Bugünkü müze binası 1884 yılında Deniz Lisesi olarak inşa edilmeye başlanmıştır ancak bitirilememiştir. 1976 yılında Kültür Bakanlığı binayı satın almıştır. Restorasyonu tamamlandıktan sonra müzeye dönüştürülerek 1982 yılında hizmete açılmıştır. Amasra Müzesi, ikisi etnografik, ikisi arkeolojik olmak üzere dört sergi salonundan oluşmaktadır. Müzenin bahçesinde Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine ait taş eserler bulunmaktadır.
Kurucaşile
Tarihi adı, "Uç halkı" anlamına gelen Kromna'dır. İlyada'da anılan Paphlagonia bölgesinde Amasra ile aynı kaderi paylaşan antik kentlerimizdendir. Kurucaşile ve birer balıkçı köyleri olan Tekkeönü ve Kapısuyu; Osmanlı Donanmasının Kalyon ihtiyaçlarını karşılayan Tersaneler diyarıdır. Bu gün de babadan oğula öğretilerek günümüze ulaşan ahşap yat ve tekne yapımcılığıyla bu ününü sürdürmektedir.
Karadeniz Sahilleri
Bartın’ın, dik ve ormanlık yamaçlarla denize ulaşan 59 kilometrelik kıyı kesimi, olağanüstü güzellikteki koyları ve renklerle bütünleşen bitki örtüsüyle ilginçtir. Çoğu bakir olan bu koylar, temiz kumları, az dalgalı suları ve doğayla bütünleşen güzellikleriyle beğenilmektedir.
Doğal güzelliği ve plajı ile beğenilen İnkumu; turistlerin her türlü gereksinimlerini karşılayabilecek donatılara sahiptir.
3000 yıllık tarihsel değerlerin eşsiz doğal güzelliğiyle bütünleştiği “Çeşm-i Cihan Amasra”; ülkemizin en eski turizm beldesi ve Bartın Turizminin kalbidir.
Çakraz Plajı; Amasra-Kurucaşile yolunun 18. kilometresinde doğal güzellikleri, temiz kumları ve sakin suları ile beğenilmektedir. Turistlerin her türlü ihtiyacını karşılayabilen tesisleri vardır.
Güzelcehisar, Mugada, Hatipler ve Kızılkum Plajları; Bartın merkez ilçe sınırları içindedir; Ormanlık çevresi, temiz kumu ve suyu ile gözde tatil beldeleri arasındadır.
Bozköy, Akkonak, Deliklişile, Göçkün ve Çambu Plajları; Amasra ilçe sınırları içindedir; Gezi severlerin deniz ve doğa ile iç içe bir tatil geçirmeleri için uygun ekipman ve kamp olanakları sunmaktadır.
Kurucaşile, Tekkeönü ve Kapısuyu Plajları; Bartın'ın kuzeydoğu ucunda yer alan; Karadeniz'in vahşi güzelliğini sergileyen doğası, tertemiz kumu ve suları ile en sevilen tatil beldeleridir. Tarihi Kromna kentinin merkezi olan Tekkeönü ve Kapısuyu balıkçı köyü; Turizm odaklı Ahşap Yat ve Tekne yapımı ile de dikkat çekmektedir.